-
1 balık ağı
Fisch(er) netz nt -
2 balık ağı
n. fishing net* * *1. fishnet 2. gill net -
3 balık ağı
tora masîyan--------xeraf -
4 balık ağı
пцыку, хьачый -
5 balık ağı
fishing net -
6 akıntıya bırakılan balık ağı
n. drift net -
7 bir tür balık ağı
n. trammel, flue -
8 kazıklı balık ağı
n. stake net -
9 taraklı balık ağı
n. trawl -
10 balık
Balık (burcu) ASTR Fische m/pl;Balık burcundanım ich bin Fisch;balık ağı Fischnetz n;balık avı Fischfang m;balık eti Fischfleisch n;balık istifi gibi fig wie die Heringe;balık tutkalı Fischleim m; Gelatine f;balık tutmak fischen, angeln;balık yumurtası Rogen m;balık kavağa çıkınca scherzh am Sanktnimmerleinstag;balığa çıkmak auf Fischfang gehen -
11 balık
ры́ба (ж)* * *озвонч. -ğıры́баbalık ağı — рыболо́вная сеть
balık avı — ры́бная ло́вля
balık avcısı — рыболо́в, рыба́к
balık avlamak — лови́ть ры́бу
balığa çıkmak — отправля́ться на рыба́лку
balık kanadı — плавни́к
balık pulu — ры́бья чешуя́
balık tavası — жа́реная ры́ба
••balık kavağa çıkınca — погов. ≈ когда́ рак на горе́ сви́стнет
bu balık başka balık — погов. э́то совсе́м друго́е [де́ло]; э́то из друго́й о́перы
balık baştan kokar — посл. ры́ба ту́хнет с головы́
-
12 balık
(-ğı)1) ры́баbalık ağı — рыболо́вная сеть
balık avı — ры́бная ло́вля
avcısı — рыба́к
balık avlamak — лови́ть ры́бу
balıka çıkmak — отпра́виться на рыба́лку
balık çorbası — уха́
balık kanadı — плавни́к [ры́бы]
balık oltası — у́дочка
balık pastırması — копчёная ры́ба
balık pulu — ры́бья чешуя́
balık tavası — жа́реная ры́ба
balık yumurtası — [ры́бья] икра́
2)- Balık◊
balıkın bel kemiğini bulmak — докопа́ться до гла́вного, дойти́ до су́ти [де́ла]◊
balık tutkalı — желати́н -
13 ağ
паути́на (ж) се́тка (ж) сеть (ж)* * *1) се́ти, сеть врз.ağ atmak / bırakmak — ста́вить се́ти
ağ çekmek — выбира́ть / тяну́ть се́ти
balık ağı — рыболо́вная сеть
tennis ağı — те́ннисная се́тка
2) анат. сплете́ние (нервов, сосудов и т. п.)•• -
14 ablatya
شبكة [شَبَكَة]Anlamı: uzunluğu 150, genişliği 4-10 kulaç olan bir balık ağı -
15 serpme
شبكة [شَبَكَة]Anlamı: balık ağı -
16 trol
شبكة [شَبَكَة]Anlamı: huni şeklinde geniş balık ağı
См. также в других словарях:
çektirme ağı — is., den. Yan yana ilerleyen iki tekne tarafından çekilen geniş ağızlı büyük balık ağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalyan ağı — is., den. Huni biçiminde oldukça dar gözlü balık ağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
marya ağı — is., den. Uzunluğu altmış, genişliği üç dört kulaç olan bir tür balık ağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürtme ağı — is., den. Açık denizlerde iki gemiyle sürüklenerek kullanılan, iki kollu ve geniş torbalı balık ağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
voli ağı — is. Kayıkla denize salındıktan sonra her iki kolunun halatlarıyla karaya çekilen balık ağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevirme ağı — is. Balık sürülerinin önce çevrelerinin sarılması, sonra ağın altının kapatılması yoluyla kaçmalarını önleyerek avlamayı sağlayan bir ağ türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEYYAHE — Balık ağı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞEBEKE (ŞEBİKE) — Balık ağı. * Kötü niyetle çalışan gizli topluluk. * Kafes şeklinde olan yer. * Hüviyet sureti. * Ağ gibi yapılmış ve gerilmiş hat ve yolların tamamı. * Ağ şeklinde olan nesiçler, dokular … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ağ — 1. is. Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık 2. is. 1) İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü Balık ağı. Tenis ağı. 2) Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü 3) mec. Ulaşım ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ablatya — is., Rum. Uzunluğu 150, genişliği 4 10 kulaç olan, geniş gözlü bir tür balık ağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakar — is., den. 1) Denizde, açığa veya kıyılara yerleştirilen, düzenli aralıklarla ve sürekli belirli aralıklarla yanıp sönen küçük fener, şimşekli fener 2) Genişliği on, uzunluğu yaklaşık iki yüz elli kulaç olan balık ağı Kolyoz çakarı. Uskumru çakarı … Çağatay Osmanlı Sözlük